BİZ SOKAKTA BÜYÜDÜK, BETONDA DEĞİL!

“80’ler 90’lar çocukluğu: Wi-Fi yoktu, biz birbirimize bağlanırdık.”

Editör: Vesim Parlar | 6 Ağustos 2025 Çarşamba 10:16 - Güncelleme: 6 Ağustos 2025 Çarşamba 10:16

 

 

Bir zamanlar çocuk olmak diye bir şey vardı...

Evet, evet, öyle filtreli story’siz, Bluetooth’suz, "ben kimim" testleri olmayan, pırıl pırıl çocukluklar.

Adı üstünde: Çocukluk!

Ama bugünkü gibi “psikolojik destekli, Montessori eğitimli, glütensiz” değil.

Bizimkisi düpedüz tozlu, çapaklı, dizleri yara bere içinde bir çocukluktu!

 

 

Telefonumuz yoktu ama…

Bir bağırışla bütün mahalleyi toplayan analarımız vardı!

“Mine, eve geeeel!” sesiyle oyun biter, hepimiz üstümüze alınırdık.

Çünkü mahallede bir annenin bağırması demek hepsinin aynı anda seslenmesi demekti.

Bütün anneler aynıydı.

 

 

Oyunlar desen şahane.

“Birdirbir” oynarken üzerine çıktığımız çocuğun kaburgasını kırmazsak maç sayılmazdı.

“Yakar top” öyle tatlı bir oyun değildi; düpedüz mahalle savaşıydı!

Topu eline alan, Bruce Lee gibi hedefe kilitlenirdi:

“Hazıııır… Atıyorum! - Ay! Gözüme Geldi!”

Olur, öyle şeyler… Biz alışkındık.

 

 

Bazen ip atlar, bazen sek sek oynar, bazen çelik- çomak bazen de misket “

Aramızda sır kalmazdı.

Misket kavgası mı?

Mahallenin ekonomi bakanı gibiydik.

“3 cıncık ver, 5 cam misket al; ama kaybedersen geri yok!”

Wall Street bizim bakkal önünde çökerdi.

 

Ha bu arada...

Çamurdan yemek yapan bir nesiliz biz.

Bugünün “slime”ı ne ki!

Biz çamuru çiğ köfte gibi yoğurur, üstüne yaprak sarıp “Buyurun yemeğe!” diye misafir ağırlar, sonra da o tabağı başkasının kafasında kırardık.

 

 

Gazoz kapağı koleksiyonumuz vardı.

Zenginlik göstergesiydi.

Bir de “Pepsi kapağını Coca Cola kutusuna sokarsan patlama olurmuş” efsanesiyle yaşardık.

Bilim bizdik!

 

 

Akşam ezanı mı?

Zamanın doğal alarmıydı.

Ama bazen saklambacı o kadar ciddiye alırdık ki…

Ertesi sabah hâlâ saklanan çocuk bulunamazdı.

“Annesi sabah simit alırken bulmuş balkonda çömelmiş…”

Efsane olurdu mahallede.

 

 

Sonra…

Bir gün büyüdük.

Saklambaç yerine "vergiden kaçma",

Yakalanbaç yerine "toplantıdan kaçma" başladı…

Ama içimizde hâlâ o sümüklü, dizleri yara, cepleri gazoz kapağı dolu çocuk yaşıyor.

 

Gün geliyor trafikte sıkışınca diyorum:

“Şimdi bir ip bulsam da iki direk arasına gersem, kim ne derse desin, atlayarak geçsem şu hayattan…”

 

Ve hepimizin içindeki o çocuk, bazen sessizce fısıldıyor:

“Ya hatırlıyor musun? O gün saklambaçta hiç yakalanmamıştık…”

 

Çocukluk denen o efsane sürümden güncelleme alamayan son modelden...

"Biz sokağın çocuklarıydık… Her şey ücretsizdi. Şimdi site aidatı ödüyoruz.”

Nilperi Şahinkaya ve Murat Boz 'aşkı'nın arasına 'antidepresan' girdi!

Nilperi Şahinkaya ve Murat Boz 'aşkı'nın arasına 'antidepresan' girdi!

Seda Sayan yıllar sonra itiraf etti

Seda Sayan yıllar sonra itiraf etti

Kuruluş Osman’ın adı değişti!

Kuruluş Osman’ın adı değişti!

'Temiz Para' dizisinden ilk kare geldi

'Temiz Para' dizisinden ilk kare geldi

Taner Ölmez, İmam Gazali rolünde

Taner Ölmez, İmam Gazali rolünde

Yılmaz Erdoğan'ın oğlu yıllar sonra ilk kez görüntülendi!

Yılmaz Erdoğan'ın oğlu yıllar sonra ilk kez görüntülendi!