SOSYAL MEDYA ve MUTLULUK

Cem Yılmaz’ın bir açıklamasına denk geldim geçenlerde. “Dertlerden azade bir hayat var sosyal medyada” diyordu. Jean Baudrillard, “simülasyon” kavramını anlatırken şunu söylüyor:

Editör: Vesim Parlar | 4 Ağustos 2025 Pazartesi 18:13 - Güncelleme: 4 Ağustos 2025 Pazartesi 18:13

“Gerçekliğin yerini alan bir gösterge sistemi kurulduğunda, artık hakikat değil, onun kopyası dolaşımdadır.”

Bugün sosyal medya, tam da bu kopya dünyayı üretir.

Sanki herkesin hayatı dört mevsim bahar.

Her gün yeni bir başarı, her hikâyede başka bir mutluluk, her karede bir zirve var.

Oysa gerçek hayat böyle değil.

Ve biz gerçek olmayan bu görsellerle her gün kendimizi kıyaslıyoruz.

İşte burada başlıyor hikâye:

Sosyal medya bir mutluluk fabrikası değil, bir mutluluk vitrini.

Ve vitrinde olanla depoda olan çoğu zaman aynı şey değil.

 

Gerçek Mutluluk Paylaşılabilir mi?

 

Sosyal medyada her şey “paylaşmak” üzerine kurulu.

Gerçekten ağlayan birinin selfie çektiği çok nadirdir.

Derinden gülen bir insanın ise o an telefonu aklına bile gelmez.

Çünkü insan ya yaşar, ya da gösterir.

İkisini aynı anda yapmak zordur.

Sosyal medya bize hep “göster” diyor.

Ama bu ısrarlı çağrı, zamanla insanı yaşamaktan çok göstermeye odaklı bir varlığa çeviriyor.

 

Gülümsemeyen Kaldıysa Utanıyor

 

Psikolojik araştırmalar açıkça gösteriyor ki, sosyal medyada uzun süre zaman geçiren bireylerde kendini yetersiz hissetme oranı artıyor.

Çünkü insanlar orada sadece mutlu anlarını sergiliyor.

Hatta bu mutluluğu bir yarışa dönüştürüyor.

Bir bakmışsınız; tatil yetmiyor, lüks otel lazım.

Kahve içmek değil, o kahvenin fotoğrafını sanatsal çekmek önemli.

Kitap okudum demek değil, kapağı kadrajda tam hizalamak daha kıymetli.

Ve sonunda gerçek mutluluk değil, mutluluk temsili kazanıyor.

 

Sosyal Medya Neden Mutsuzluğa Tahammül Edemiyor?

 

Çünkü algoritmalar olumlu duyguları daha çok yayar.

“Mutluyum”, “başardım”, “harikaydı” gibi ifadeler daha fazla beğeni alır.

Beğeni alındıkça içerik öne çıkar.

Ve böylece herkesin gördüğü şey sadece iyi olandır.

Mutsuzluk, yorgunluk, durgunluk… Bunlar sessizdir.

Beğeni toplamaz.

O yüzden görünmez olur.

Bu da kullanıcıyı bir duygu açmazına sokar:

Ya sahte bir iyilik hali gösterirsin ya da yalnız kalırsın.

 

Mutsuzluk da Hayatın Parçasıdır

 

İnşirah Suresi “Her zorlukla beraber elbette bir kolaylık vardır” diye teselli verir.

Bir acı yaşadığında “vardır bunda da bir hayır” diyerek girdiğimiz cendereden yeni bir hayat sayfasını ihdas eder, sabrı öğreniriz.

Ama sosyal medya bu dilin tam tersini üretir:

“Şu an mutlu değilsen yanlış bir şey yapıyorsun.”

“Senin gibi olmayanlar bak ne kadar yol almış.”

“Bir adım geri atman bile bir kayıptır.”

Oysa mutluluk, sürekli yukarı çıkan bir grafik değildir.

Hayatı bir düzlem olarak düşünürsek, aşağıya inen her hareketin yani mutsuzluğun sonucunda yukarı doğru küçükte olsa ivmelenmesi aşağıda, ortada yada yukarıda yani nerede olursak olalım bize mutluluk olarak hissiyat verir.

Zaten sürekli yukarı çıkan bir mutluluk grafiğinde bir yerden sonra “ne kadar” sorusunun da cevabını bulamayız.

Çünkü hayat da inişli çıkışlıdır.

Ve bu inişler de yaşamaya dâhildir.

 

Normallik! Ama neyin normalliği?

 

Sosyal medya bize neyin normal olduğunu unutturuyor.

Yeterince gülümsemiyorsan, mutlu değilsin.

Yeterince paylaşmıyorsan, bir şey yaşamıyorsun.

Yeterince “iyi görünmüyorsan”, iyi değilsin.

Oysa gerçek mutluluk;

filtrelerle aydınlatılmış bir yüz değil,

bazen karanlıkta bile hissedilen bir huzurdur.

Ve o huzur, ekranlarda değil, çoğu zaman kendi iç sesinde bulunur.

Bir gün paylaşmadığınız hâlde mutlu hissediyorsanız,

işte o zaman gerçek bir şeyler yaşıyorsunuz demektir.

 

 

Kubilay Bilal Öztürk – Sosyal Medya, İletişim Uzmanı

 

 

Nilperi Şahinkaya ve Murat Boz 'aşkı'nın arasına 'antidepresan' girdi!

Nilperi Şahinkaya ve Murat Boz 'aşkı'nın arasına 'antidepresan' girdi!

Seda Sayan yıllar sonra itiraf etti

Seda Sayan yıllar sonra itiraf etti

Kuruluş Osman’ın adı değişti!

Kuruluş Osman’ın adı değişti!

'Temiz Para' dizisinden ilk kare geldi

'Temiz Para' dizisinden ilk kare geldi

Taner Ölmez, İmam Gazali rolünde

Taner Ölmez, İmam Gazali rolünde

Yılmaz Erdoğan'ın oğlu yıllar sonra ilk kez görüntülendi!

Yılmaz Erdoğan'ın oğlu yıllar sonra ilk kez görüntülendi!